30.06.2010

-

hala yağmurlu hava..tatile çıkamayacağımın farkında sanırım.Yazlıklarımı çıkardım haftasonu, sanki giyebilecekmişim gibi, mini etekler, tiril tiril efil efil etekler,geçen seneden üzerinde deniz tuzu kalmış, rengi solmuş mayolar vs. Giyebildiklerim artık çok sınırlı, belli renkler, belli kesimler ve tek tip ayakkabılar.
Tabii ki de unutulmuş kıyafetleri görmenin büyük mutluluğunu yaşadım, sanki üzerinde etiketi duran yeni bir kıyafet almış olmanın zevkiyle eş değer bir şey bu. Geçen seneden unutulan yazlıklar. İstersek o en çok sevdiğimiz kıyafetimiz olsun, en beğenerek aldığımız olsun, farketmez..Unutuyoruz işte.Araya giren 6ayda, mevsimdeki değişiklik bize yaza ait birçok şeyi unutturuyor.Ama bu sene birkaç şeyi unutmadım, unutamadım...güneşten ısınmış rahatsız tahta şezlonglarda yüzümde havlunun iplik izleri çıkana kadar, ağzımda salyayla akşamüstüne kadar uyuyakalmak. Hergün kendimi en az bir kere oraya götürüyorum.Özlüyorum..orayı,orayı unutturmayan şeyleri,orada hiç temelli kalmamama karşın temelli kalmayı özledim.