21.09.2010

boş

güzel bir teras, kalpler biraz buruk, bir gitar, şarkıyı mırıldanan birkaç kişi, dinleyenler,şarkının kendilerine hatırlattıklarını düşünenler,ben,sen,o ve diğerleri.Hep anılarımıza dayanarak,onlardan ilham alarak bir şeyler yazabiliyor oluşum ne kadar acınası geliyor bazen.Gelecekten,mutluluktan yararlanamayışım ne kadar kötü.Eskilerin üzerine devamlı, o anlardan daha iyilerini koymaya çalışmak,koymaya çalışırken hep daha kötüsünü koymak, ya da koymaya çabalamak..

Evde olmak iyi geldi,işe gitmemek,ıhalmur içmek,iki-üç film ardarda izlemek ve hiçbir şey düşünmemek.Aslında bu yazıyor olmama bakılırsa, birkaç şey düşünmüşüm. Şuan hissettiğim boşluk tarif edilmez.Rüyada da olur ya hani,birden düşersin,ürperirsin,gözlerini o an açarsın,yanındaki hafiften irkilmiştir ama sen tekrar uykuya dalarsın.İşte o boşluk gibi,birden hissedilen ama aniden giden.Metropol boşluğu.Bu boşluğu daimi kılmak için ilk adımlarımı atıyorum bodrum.Kalplerin kırıldığı,akabinde sevişildiği ama aslında hiçbir şeyin düzelmediği sokaklar