7.05.2011

arıyı kurtardım.

masayı toplamak için bahçeye indim.kahve fincanları ve çikolataya bulanmış tatlı tabaklarını aldım.kahve fincanlardan birinin telvesinde bir arı debeleniyor,arka iki ayagını telveden kurtarmaya çalışıyor,kahve fincanının yüksek kahveli duvarlarına tırmanmaya uğraşıyor.böceklerin hepsinden -uçan,yüzen,yürüyen,sürünen fark etmez- tiksiniyorum,onların bana bir zararı olmadığını ve benden ebat olarak küçük olduklarını bilmek beni rahatlatmıyor,boşuna bunu tartışmayalım..neyse bir süre arıyı izledim,evet yapamayacağı kesindi,kurtulamayacaktı...ve birkaç dakika sonra güneş bardağın dibindeki tüm telveyi, arının iki arka ayağı onun içindeyken kurutacaktı ve hazin son, arı orda kalacak ve ölecekti..ama ben küçük bir planla her şeyi hallettim..

Plan..kahve finacanının tabağına arının içinde boğulmayacağı kadar su koydum ve benim için küçük ama onun için büyük olan kahve fincanını biraz eğip,arının tabağa düşmesini sağladım..kahvenin telvesi arıya o kadar ağırlık yapıyordu ki,arı yerinden kıpırdayamıyordu..neyseki suyun içinde biraz telvelerinden kurtuldu..telveleri temizleyişi sırasında,sanki sırtının ortasını kaşımaya çalışan bi insan gibi bedeni eğilip büzülüyordu ve kendini masanın üzerine attı..şuanda yaşıyor mu bilmiyorum, en son gördüğümde yaşıyordu..

duydun mu? bugün bir arı kurtardım! hoşuna gitti mi? hadi artık beni ne kadar özlediğini, artık arı görünce beni hatırlayacağını söyle,mesaj at ya da ne bileyim sen bulursun bir yolunu..